Daha coşkulu olduğu için seçildi
Mehmet Akif Ersoy’un 1921’de yazdığı İstiklal Marşı’nın bestesi için yapılan yarışmada 24 besteci seçildi. 1924’te Ali Rıfat Bey’in acemaÅŸiran makamındaki bestesi kabul edildi. Alaturka tarzda icra edilen Ali Rıfat Bey’in bestesi 1930’a kadar söylendi. Ancak tartışma hiç bitmedi. 1930’da yarışmada 5’inci olan Osman Zeki Bey’in batı tarzındaki bestesi daha coÅŸkulu olduÄŸu için kullanılmaya baÅŸlandı. Besteyi 1922’de Atatürk’e dinleten Osman Zeki Bey ‘PaÅŸam marşımız budur’ dedi. Atatürk ‘Çok beÄŸendim Zeki Bey, Aferin’ yanıtı verdi.

15 Mart 2018 Vatan Gazetesi 12. sayfa
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
İstiklal Marşı, TBMM tarafından 12 Mart 1921’de kabul edildi. Marşın bestesi için açılan yarışmaya katılan bestecilerden 24’ü seçildi. 24 besteci Mehmet Akif’in ÅŸiirini farklı besteledi. Ancak KurtuluÅŸ Savaşı’nın ÅŸiddetlenmesi nedeniyle jüri sonucu hemen açıklayamadı. Bu nedenle bir karmaÅŸa yaÅŸandı. Yarışmaya katılan 24 besteciden öğretmen olanlar ders verdikleri okullar ve çevrede kendi marÅŸlarını okutmaya baÅŸladı. Böylelikle Ahmet Yekda Bey’in bestesi Trakya’da, İsmail Zühdü Bey’in bestesi ise Ege’de okunmaya baÅŸladı. İstanbul’da ve çevresindeyse milli marÅŸ Ali Rıfat (ÇaÄŸatay) Bey’in alaturka bestesiyle okunuyordu.
Batılı tarzda marş isteniyordu
Üç yıldevam eden bu karışıklık 1924’te son buldu. Ankara’da Milli EÄŸitim Bakanlığı’nda oluÅŸturulan komisyon Mehmet Akif Ersoy’a yakın bir isim olan Ali Rıfat Bey’in acemaÅŸiran makamındaki bestesini seçti. Alaturka tarzda icra edilen Ali Rıfat Bey’in bestesi, 1924’ten 1930’a kadar söylendi. Ancak tartışma hiç bitmedi. Karşı çıkanlar Ali Rıfat Bey’in bestesinin bir marÅŸa göre olmadığını ve marşı daha coÅŸkuyla söylettirecek bir besteye ihtiyaç olduÄŸunu dile getiriyordu. 1930’da Maarif Bakanlığı’nın resmi kurumlara gönderdiÄŸi bir genelge ile İstiklal Marşı olarak yarışmada 5’inci olan Osman Zeki Bey’in batı tarzındaki bestesinin kullanılacağını ilan etti.
İzmir’e giren Türk süvarilerden ilham aldı
AraÅŸtırmacı-yazar Mehmet Altun, Osman Zeki Üngör’ün marşının hikayesini şöyle anlatıyor: “Osman Zeki Üngör bugün söylediÄŸimiz marşı 1922 yılında İzmir’in kurtuluÅŸundan sonra yazıyor. Aslında 1921 yılında açılan yarışmaya katılan bir beste deÄŸil. Anılarında Türk atlılarının İzmir’e nasıl girdiÄŸini ve bundan ilham alarak piyanonun başına oturup bir kaç gün içide milli marşın bestesini yazdığını söylüyor. Ayrıca anılarında , “Bir marÅŸ yazdım. Bu marşın milli marÅŸ olmak üzere yarışmaya dahil edilmesine karar verdim.” diyor.
Atatürk: “Çok beÄŸendim Zeki Bey”
Osman Zeki Üngör 2 Ekim 1922’de Mustafa Kemal’in İzmir’den dönüşü için Ankara Palas’ta düzenlenen törende marşını Atatürk’e çalıyor. AraÅŸtırmacı Mehmet Altun, Üngör ve Atatürk arasındaki diyaloÄŸu şöyle anlatıyor: “Konserde kendi bestesini seslendirdikten sonra Mustafa Kemal’e dönerek, ‘PaÅŸam marşımız budur’ diyor. Mustafa Kemal de cevaben, ‘Çok beÄŸendim Zeki Bey, Aferin’ dedi.”
NOT: Haberin 15 Mart 2017 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/daha-coskulu-diye-secildi-1150728-gundem/) okunabilir.